Bugün günlerden Pazartesi, hani kara Pazartesi derlerya ben demeyeceğim artık bizler için Pazartesi’side Salı’sıda diğer günleride kara, yıllardır elimizden birşey gelmiyor gerçek anlamda kim ne yapıyor bizler için, kim umursuyor bizleri,bizim sıkıntılarımızı canı gönülden dile getiriyor cevap zor olmasa gerek tabiki çok küçük bir zümre...
Yıllardır bir bilmecedir almış başını gidiyor yıpranma, özlük hakları, dış güvenlik, vs ortalıkta verilen sözler öneriler,tanun tasarıları uçuşuyor ama mutlu son gelmiyor bir türlü. Eksik olan ne, sıkıntılarımız gerçekten görülmüyormu yükseklerden bakıldığında, yok yok sizlerde çok iyi biliyorsunuz benim bile yazarken birilerinin bizlerin sorunlarını gerçek manada bal gibi bildiğini bildiğim gibi...
Geç değil daha geçenlerde bizlerle aynı bakanlığa bağlı (Hsyk resmi web sitesinden alınan 02.09.2013 tarihli verilere göre ) (*)13.666 ( Güncel rakam dahada fazla olabilir.) Hakim ve Savcı maaşlarına bir gecede 1154 tl gibi cüzzi (!) bir zam yapıldı. Bu bizler için bahsi geçen rakamın 3 katı civarında bir rakama tekabül etmekte ve personel maaş orantısı yapıldığında üç aşağı beş yukarı bizlere verilmesi beklenen toplam zam miktarıyla aynı olduğu gözlenmektedir.
Başka bir örnek daha verdiğimizde durumun dahada vahim bir hal aldığını göreceksiniz bunun içinde çok eski tarihlere gitmeye yine gerek yok 14 Kasım 2014 tarih 29175 sayılı resmi gazete (***) ile resmiyet kazanmış olan 123603 Devlet üniversitesi + 22517 Vakıf üniversitesi ve 1387 Devlet bünyesinde Sözleşmeli olmak üzere toplamda (**)147147 Akademik Personele 700 Tl ile 800tl arasında zam yapılması ‘’Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’’ söylemini akıllara getiriyor. ( Burada yapılan zam miktarıda aylık bütçeye, bizlerin sözde getireceği yükten ortalama 6,5 kat daha fazla olduğu gözlemleniyor.)
Sayın maliye bakanımızın bu bahsi geçen meslek gruplarına kısa süre zarflarında bu denli iyileştirmeler yapılırken verdiği olumlu yöndeki kararlarda bütçemize yük getireceği gerçeğini görmezden gelmesini bu kadar infaz ve koruma memuru ve diğer cezaevi personeline ne şekilde açıklayacağını çok merak ediyorum. Burada yapılan çifte standartla yıllardır dört gözle bu vb. iyileştirmelere hasret personelimizin ne yerine konulduğunu da artık siz okuyucularımızın takdirine bırakıyorum...
Geçenlerde oturdum böyle sızlanmakla bir yere varamayız dedim kendime birşeyler yapmalı ! bir vatandaş olarak bilgi edinme hakkımı kullanmak istedim ve hani şu gündemde olan meşhur dış güvenlik yasa tasarısının takıntılı 20. maddesinin ne zaman sonuca kavuşturulacağı ve bir kaç konuyla alakalı, Ardından Adalet Bakanlığı’nın bilgi edinme birimi olan bilgiedinme@adalet.gov.tr ye mail attım. Bana bu şekilde bilgi veremediklerini göndermiş oldukları boş matbu evrağa bilgilerimiz ve sonrasındada sorumu yazıp iletmemi belirten bir geri bildirim maili geldi hemen ertesi gün, baya sevinmiştim hızlı çalışıyor bu sistem diye. Neyse sabırsızlıkla yazdım sorularımı dedikleri gibi tekrar gönderdim sanırım büyük konuştum ve nazar değdi. 1 aydır falan cevap yok. Sonra belki Bimer aracılığı ile bir bilgi alabilirmiyim dedim sağolsun elçiye zeval olmaz misali aracı oluyorlar gerekli yerlere iletiryorlar sorunlarımızı ama yine bir cevap gelmedi derken cte.bilgiedinme@adalet.gov.tr adresinden tetkik hakim imzalı bir mail aldım. İçeriğinde sormuş olduğum ( infaz ve koruma memurları hangi tarihte gardiyan sıfatından ikm'ye geçmiştir ve hangi tarihte yardımcı hizmetlerden genel idari hizmetlere geçmiştir.) şeklindeki sorulara istinaden cevap olarak kelimesi kelimesine şu ibarerelere yer verilmiş “ Bilindiği üzere; 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun “Tavsiye ve Mütalaa talepleri” kenar başlıklı 27’nci maddesinde; “Tavsiye ve mütalaa talepleri bu kanun kapsamı dışındadır” hükümleri yer almaktadır. “ Bu nedenle; Anılan konuda görüş bildirilmesine yönelik talebiniz yerine getirilememiştir “ denilmiştir. Bu talebin yerine getirilememiş olmasını tamamen baştan sallama olarak algılamakta haksızlık etmemişimdir umarım.
Bizler artık atıl bırakılmaktan, infaz ve koruma memuru hariç ibarelerinin olmadığı, verilen sözlerin zamanında gerçekleştiği, yıpranma hakkımızın verildiği, iyileştirilmiş özlük haklarımıza kavuştuğumuz günleri görmek istiyoruz. Bizler elimizden geleni yapıyoruz bu konuda vicdanımız rahat ya bizleri oyalayanlar bu yasayı bekleyen binlerce personele aynı kanıksanmış cümlelerle cevap vermeye devam etmekte hala ısrarcımı olacak ! eğer öyleyse “Ağzımıza sürülen bal tatlı ama belli bir zamandan sonra mide yakıyor” demek istiyorum...
Sağlıcakla Kalın...
(*) http://www.hsyk.gov.tr/dosyalar/istatistikler/H-S-istatistikler-02-09-2013.pdf
(**) http://www.yok.gov.tr/web/guest/ogretim-elemanlari-dagilimi
(***)http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/11/20141114-1.htm